Gaspar Noé, çağımızın en aykırı ve hatta en rahatsız edici yönetmenlerinden biri olarak tanımlanıyor. Bugünkü yazımızda aykırı yönetmen Gaspar Noé filmlerine ve hayatına kısa bir bakış gerçekleştirelim.
Gaspar Noé Kimdir?
Uzun aralıklarla ve az sayıda filmler yapsa da her filmle adından söz ettirmeyi başaran bir isimdir Gaspar Noé. 27 Aralık 1963 doğumlu yönetmen sahne adı olarak Jean Couteau ismini kullanmaktadır. Arjantinli, Fransızdır. Bazı filmlerde oyunculuk da yapmıştır. “Sanat ve pornografi arasında bir sınır yoktur. Her şeyden sanat yapabilirsiniz. Bir mumdan veya bir kayıt cihazından sanat filmi yaratabilirsiniz. Süt içen bir kedi ile bir sanat eseri yaratabilirsiniz. Sevişen insanlarla bir sanat eseri yapabilirsiniz. Sınır yok. Farklı bir açıdan çekilen veya türetilen herhangi bir şey artistik veya deneysel olarak görülebilir.” olarak tarzını özetleyen Noé için pek çok kaynakta ucuz erotik filmler yapan bir yönetmen diye bahsedilmesine rağmen cesur sinemasıyla, insanlığın karanlık taraflarını dürten tavrıyla, sıra dışı tekniği ve değişmez çizgisiyle değerlendirilmesi gereken gerçek bir yönetmendir. 55 yaşında ve 5 uzun metraj filme sahiptir.
Noé, filmlerinde ağırlıklı olarak insanoğlunun temel içgüdülerini işliyor filmlerinde. Alkolizm, madde bağımlılığı, cinsellik, şiddet gibi öğeleri bazen senaryosuz bazen de bir hikaye gibi işliyor. Onu başarılı kılan etken teknik dilinde, müthiş kurgusunda ve özenle seçilmiş harika müziklerinde olduğu tüm sinema eleştirmenlerinin ortak kanısıdır. Hayatın cinsellik ile gerçeklerini ve bu temel içgüdüyü adeta saf gerçekliği ile yüzümüze vurmaktadır. Kamerasını korkusuzca ve sınır tanımadan kullanıyor. Filmlerinde en fazla kullanmayı sevdiği teknik; iç ses yöntemidir. Bu şekilde daha jenerikten başlamak üzere seyirciyi kontrol altına almayı başarıyor.
En İyi Gaspar Noé Filmleri
1) Lux AEterna
Dram, gerilim türündeki bu film, bir film setinde cadılar hakkında hikayeler anlatan iki aktris, Béatrice Dalle ve Charlotte Gainsbourg’un hikayesini konu ediyor.
2) Climax
Fransa’daki köhne bir dans kulübünde geçen uzun bir geceyi takip ediyor. 90’ların ortasında 20 dansçı, üç günlük bir prova için ormandaki yatılı bir okulda bir araya gelir. Birbirini yeni tanıyan ekip provalar dışında da eğlenceli vakit geçirirler. Provalar bitmesinin ardından ayrılmadan önce son bir parti düzenlerler. Fakat içkilerin sayısı arttıkça içlerinden bazıları tuhaf davranışlar sergilemeye başlar. Gençler bir süre sonra tamamen kontrollerini kaybeder. Artık onların içine düştükleri girdaba direnmeleri neredeyse imkansızdır. Müzik, dans, gerilim ve cinsellik dolu bu ortamda kimileri cennette olduğunu hissederken kimileri içinse durum cehennemden farksızdır.
3) Aşk
Coşkulu bir şekilde buram buram erotizm kokan bir ilişkinin kucağında kendisini bulan bir erkek ve iki genç kadının öyküsünü perdeye taşıyor.
4) 9 Ay Hapis
Soğukkanlı, prensip sahibi ve kurallara sonsuz bağlılığıyla bilinen Ariane Felder, ahlaki değerlerine de oldukça bağlıdır. Her şeyi kurulu bir düzen içinde yaşayan ve hakimlik mesleği yapan Ariane’in sürpriz bir gelişme sonucu tamamen değişecektir: Hamiledir. Tutucu bir yapısı olan Ariane için bu tam bir şoktur, üstelik nasıl hamile kaldığı hakkında hiçbir fikri yoktur. Çocuk için DNA testi yaptırır, sonuç da en az hamile kalması kadar şaşırtıcıdır: Bebeğin babası olarak görünen Bob’tur. Bob ise, Arien’in baktığı oldukça derin bir davanın tek şüphelisi olarak gösterilmektedir.
5) Havana’da 7 Gün
Aktör olmaya çalışan genç bir Amerikalı, Havana’daki film festivaline gider ve şehirdeki ilk gecesinde gezdiği bir dizi parti esnasında çeşitli dil problemlerinin var olduğu yabancıların arasına karışır. Öte yandan ünlü bir yönetmen de bu film festivaline son derece sarhoş ve kendini kaybetmiş bir halde katılıp türlü trajikomik olaylara neden olur. Bunlardan farklı olarak genç bir kız, katıldığı bir ayin sırasında cinsel kimliğini keşfeder… Birbirlerinden tamamen farklı yedi hikayeyi ortak noktada buluşturan şey ise egzotik Havana şehri olur.
6) Dönüş Yok
Paris’te oldukça pis bir arka sokak barı. İçeriden dışarıya çıkan sedyeler, ambulans ışıkları ve yaşanmış kanlı bir gece. Bu gecenin kurbanları, aslında bu gecenin sonunda değil başındalar aslında. Hayatın kurgusu, bazen insanın zannettiği gibi ileri doğru değil, geriye doğru akar. Bütün günahlar, birer birer ortaya çıkacaklardır ve insanoğlu kendi pisliğiyle karşı karşıya gelecektir.
0 Comments