İstanbul, tarih boyunca pek çok kültüre ev sahipliği yapmış, pek çok sanatçıya ilham olmuş ve günümüzde olmasa da yakın zamana kadar taşı toprağı altın diye pek çok kişinin umutla koştuğu bir şehir olmuş. Her taşı tarih kokan bu yaşayan efsane ile ilgili anlatılan elbette pek çok hikaye var. Bunlardan bazıları dillere pelesenk olmuş, bazıları ise pek az kişi tarafından biliniyor. Bilenlerden olmak için dilerseniz gelin yazımıza birlikte şöyle bir göz atalım.
1) Adı Nereden Geliyor?
Pek çok kültüre ev sahipliği yapan şehir Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’u fethetmesiyle Müslümanlara da kucak açmış ve pek çok isimden sonra İslambol adıyla anılmaya başlamış. Peki İslambol bugünkü hale nasıl gelmiş? Cevap Mustafa Kemal Atatürk. Cumhuriyet’in ilanından sonra şehrin adı Mustafa Kemal Atatürk tarafından İstanbul olarak değiştirilmiş.
2) İstanbul ve At Arabaları
Bugün pek çok hayvansever tarafından hoş karşılanmasa da at arabaları keyif amaçlı kullanılıyor ve isteyen herkes binebiliyor. Peki 1800’lü yıllarda binebilir miydiniz? Cevabı ise hayır. O zamanlar ulaşım aracı olarak kullanılan bu arabalar lüksmüş ve bu arabalarla gezintiye çıkma lüksü yalnızca padişahın, sadrazamın veya önemli din büyüklerininmiş.
3) Agatha Christie İstanbul’da
Polisiye roman deyince akla ilk gelen isim Agatha Christie şüphesiz. Peki Agatha Christie’nin en ünlü eserlerinden biri olan Şark Ekspresinde Cinayet romanını İstanbul’da Pera Palas Otel’de yazdığını biliyor muydunuz?
4) Galata Kulesi
Şehir siluetinin estetik bir parçası olarak hafızalara kazınan Galata Kulesi, geçmişte yaşayanlara o kadar da estetik gelmemiştir eminiz zira o dönemde Galata Kulesi hapishane olarak da kullanılıyormuş.
5) Lale Devri Çocuklarıyız Biz
Hollanda’yla özdeşleşen ve Osmanlı’da da bir döneme adını veren lalelerin Hollanda’ya İstanbul’dan gittiğini biliyor muydunuz?
6) Pek Çok Kıtadan Eski
Fatih Sultan Mehmet İstanbul’u fethettiğinde Kristof Kolomb henüz iki yaşındaydı, yani Amerika’yı keşfetmesine daha 39 yıl vardı. Ayrıca Avustralya ve Antarktika da henüz keşfedilmemişti.
7) Yıl 1502
Bugün kalabalık nüfus deyince akla ilk gelen Çin oluyor. Fakat 1502 yılındaki verilere göre dünyanın nüfusu en fazla şehri İstanbul’muş.
8) Karaköy-Beyoğlu
Dünyanın en eski ikinci metrosu olan “Tünel”in İstanbul’da yer aldığını biliyor muydunuz?
9) Altın Boynuz
“Haliç, şeklinden dolayı bu adla anılıyor.” dersek yanlış olmaz fakat eksik olabilir. Söylenene göre Haliç’in derinliklerinde altın dolu ve bu altınlar yıllar önce Haliç’i gönüllü temizlemek isteyecek kadar Japonların yardımseverlik damarını kabartmış.
10) Bağdat Caddesi
İstanbul’un hızlı caddelerinden olan Bağdat Caddesi, adını Osmanlı zamanında Şam’a ve Bağdat’a giden kervanların bu caddeden geçmesinden alıyormuş.
11) Beşiktaş
Bu semtin adını buraya yaptırılan bir kiliseye Hz. İsa’nın taş beşiğinin Kudüs’ten getirilmesi üzerine aldığını biliyor muydunuz?
12) Kapalı Çarşı
İçinde yer alan binlerce dükkanıyla Kapalı Çarşı’nın dünyanın en büyük kapalı çarşısı olma özelliğini taşıyor.
13) Dolmabahçe
Önceki adı Hünkar Bahçesi olan Dolmabahçe’nin adını dönemin kaptanıderyası tarafından buradaki koyun doldurulmasından almış.
14) İki Kıtanın da Gönlü Olsun
Gerek yüzyıllara tanıklık etmesiyle gerek doğal güzellikleriyle herkesi kendine hayran bırakan bu şehir, adeta iki kıtanın da gönlünü yapmış ve dünyada her iki kıtada birden toprağı olan tek şehir olma unvanını almış.
15) Ünü Sınırları Aşan Şehir
Edebiyat dünyasında İstanbul aşığı pek çok Türk şair ve yazar görebilirsiniz ve bu sizi pek de şaşırtmaz. Peki dünyaca ünlü yazarlardan Ernest Hemingway, Dostoyevski gibi yazarların İstanbul’dan ilham almaları ve eserlerinde İstanbul’a yer vermelerine ne diyorsunuz?
0 Comments