-
10 Şafak Sezer – Aydemir Akbaş
Sevelim yahut sevmeyelim ancak Kolpaçino serisinin birçok takipçisi olduğu aşikar. Filmi bu denli kitlelere ulaştıran en önemli husus ise, Şafak Sezer ve Aydemir Akbaş arasında vuku bulan uyum. Özellikle Atıl İnanç yönetmenliğinde çekilen serinin ilk filminde birlikte çalışma imkanı yakalayan iki isim, beraber oynadıkları sahnelerde izleyenlerine kahkaha dolu anlar vadetmiştir. Nitekim bu uyum, sonrasında Kolpaçino’nun da bir seriye dönüşmesinin önünü açmıştır. Her ne kadar serinin diğer halkaları, ilk film kadar mizah sosu yüksek olmasa da, Şafak Sezer ve Aydemir Akbaş’ın başı çektiği ekip ile hayranlarına keyifli dakikalar sunmayı başarmıştır. Şimdilerde dördüncü filmin hazırlığını yapan Şafak Sezer ve Aydemir Akbaş, özellikle milenyum döneminin parmak ısırtan ikililerinden olarak öne çıkmaktadır.
-
9 Tarık Akan – Gülşen Bubikoğlu
Tarık Akan ve Gülşen Bubikoğlu, birlikte sayısız filmin altına imza atmış, yer yer güldürmüş yer yer ise izleyenlerine romantik dakikalar armağan etmiştir. Ancak onların mizah sosu en yüksek çalışmasının da Ah Nerede olduğunu söyleyebiliriz. Sahi, Tarık Akan‘ın minibüsün camından Gülşen Bubikoğlu’nu öptüğü ve sonrasında kayıplara karıştığı sahneyi nasıl unutabiliriz ki? Esasen onlar öylesine muazzam bir uyumla karşımıza gelmişlerdir ki, romantik-komedinin de ülkemizdeki sözlük karşılığı halini almışlardır. Dönemin en güzel kadınlarından biri olan Bubikoğlu ile genç kızların hayran gözlerle baktığı Tarık Akan’ı bir araya getiren bu kimya, Türk sinemasının da en naif ve eğlenceli yanlarından birini temsil ederek, unutulmazlar arasındaki yerini almıştır.
-
8 Cem Yılmaz – Ozan Güven
Ünlü komedyen Cem Yılmaz’ın, aynı oyuncularla çalışma geleneği artık sağır sultan tarafından dahi duyulmuş durumda. Tabii ki bu hususun en medyatik örneği de Cem Yılmaz ve Ozan Güven arasındaki uyum. Keza ikilinin beyazperdeden, gündelik hayata taşan sıkı bir dostluğu da var. Onların 2004 yılında vizyona giren G.O.R.A. ‘da başlayan tanışıklığı, aradan geçen yıllarda birçok komedi filmini de huzurlarımıza getirdi. Sonrasında, A.R.O.G., Yahşi Batı, Pek Yakında ve önümüzdeki yıl vizyona girecek olan Arif V 216 filmlerine imza atan iki isim, hiç şüphe yok ki günümüzün en eğlenceli komedi ikililerinden birini oluşturmaktadır. Özellikle 5 Ocak 2018 yılında vizyona girecek olan ve en iyi komedi filmleri arasındaki G.O.R.A. ‘nın devamı niteliği taşıyacak Arif V 216, ikilinin arkadaşlığı ile taçlanan ve eğlenceli yapısıyla şimdiden merak konusu olan bir film olarak, izleyicisi ile bulaşacağı günü beklemektedir.
-
7 Ahmet Kural – Murat Cemcir
Kariyer basamaklarını beraber tırmanan ve şimdilerde ayrı olarak düşünemediğimiz Ahmet Kural-Murat Cemcir, hiç şüphe yok ki çağımızın en popüler komedi ikililerinden. Beyazperdede ilk defa Çalgı Çengi filmi ile boy gösteren ve o gün bugündür de bir dakika olsun ayrılmayan ikili, özellikle televizyona yaptıkları işlerle de muadillerinden ayrılmaktadır. Her ne kadar onları modern Zeki-Metin ikilisi olarak addetmek mümkün olsa da, ortaya koydukları tüm çalışmaların kamera arkasında yer alan Selçuk Aydemir’in de payını es geçmemek gerekir. Nitekim bu iki usta komedyeni bir araya getiren ve onlara her defasında yazdığı zekice diyaloglarla parlatan Aydemir’i, kuşkusuz Ahmet Kural-Murat Cemcir ikilisini, bu denli yücelten en önemli değişken olarak tanımlayabiliriz.
-
6 Vahi Öz – Mualla Sürer
Bedia ve Rüknettin‘in aşkı için 20. yüzyılın en müthiş aşklarından birini yakıştırmasını yapabilir miyiz? Bana sorarsanız fazlasını bile dile getirmek mümkün. Özellikle Turist Ömer serisinde ortaya koydukları ile birçoklarının gönlünü kazanan Vahi Öz ve Mualla Sürer, sundukları farklı aşk portresiyle muadillerinden ayrılmaktadır. İçi boşaltılmamış, vıcık vıcık olmamış, has bir sevgiyi gözler önüne getiren Bedia ve Rüknettin, özellikle anbean kahkahayı beraberinde getiren yapısıyla da dönemin en popüler ikililerinden biri olmayı başarmıştır. Vahi Öz ve Mualla Sürer gibi iki duayen sanatçının yorumuyla tanıklık ettiğimiz bu ikili, bir kadın ve bir erkekten ne denli harikulade bir mizah çıkabileceğinin canlı kanıtı olarak da günümüze dek ulaşmayı başarmıştır. Sahi, onların nükteli bir şekilde isimlerini zikrettikleri sahneleri nasıl unutabiliriz ki!
-
5 Münir Özkul – Adile Naşit
Şöyle arkamıza yaslanıp, Yeşilçam döneminin en popüler sanatçılarından bahsedecek olsak, listeye kafadan adını yazdıracak birkaç isimden biridir, Münir Özkul ve Adile Naşit. Arzu Film Ekolü’nün, anne-baba figürü olan ikili, yeri geldi filmlerinde kavga etti, yeri geldi izleyenlerini fütursuzca güldürdü. Ama her zaman onlar birlik olmayı, birbirine kenetlenmeyi öğütledi durdu. Esasen onların filmlerinden çok şey öğrendik ve samimi olmanın en birincil değer olduğunu kavradık. Ancak onlar bir yandan bir ebeveyn edasıyla izleyicisini kucaklarken, bir yandan da kahkaha attırmayı es geçmemiştir. Özellikle, turşu suyunun hası sirkeden mi yoksa limondan mı olur kavgasının filizlendiği Neşeli Günler, bu iki ismin komedi anlamında zirve yaptığı filmlerden biri olarak hatırlanmaktadır. Tam anlamıyla, Münir Özkul ve Adile Naşit ikilisinin ön planda olduğu film, onların tatlı didişmesiyle değer kazanmakta ve ekran başına oturan herkese eğlenceli dakikalar vadetmektedir. Nitekim Yeşilçam’ı özel yapan ve güzelleştiren de nihayetinde bu iki ismin ta kendisi değil midir?
-
4 İlyas Salman – Şener Şen
Komedi denildiği zaman akla gelen ikililerden biri olan İlyas Salman ve Şener Şen, unutulmaz birçok filmin altına imzasını atmıştır. Keza bir dönem, İlyas Salman’ı saf bir Anadolu çocuğu, Şener Şen’i de kurnaz bir işgüzar olarak hatırlıyorsak, bunun yegane sebebi bu ikilinin beraber çevirdiği filmlerdir. Şekerpare, Erkek Güzeli Sefil Bilo, Çiçek Abbas, Dolap Beygiri gibi kült olmuş filmlerde beraber çalışan bu ikilinin en bilindik filmi ise, hiç şüphesiz Banker Bilo’dur. Şener Şen’in hayat verdiği Maho’nun, İlyas Salman’ın hayat verdiği Bilo‘yu Almanya’ya götürme vaadiyle kandırıp, İstanbul’un göbeğine bıraktığı Banker Bilo, eğlence dozajını bir an olsun düşürmeyen yapısıyla hafızlarda yer etmektedir. Özellikle Şener Şen’in tüm olaylar sonucunda, “Yaptım ama bir sor neden yaptım” sorusunu Bilo’ya yöneltmesiyle unutulmazlar arasına giren film, iki isminde uyumunun zirvesini temsil etmektedir.
-
3 Halit Akçatepe – Kemal Sunal
Türk sinemasının birbirine en çok yakışan, kimyası harikulade tutan ikililerinden biri varsa, o da Halit Akçatepe ve Kemal Sunal’dır. İkilinin Hababam Sınıfı ile başlayan birlikteliği, sonrasında onlara birçok filmde beraber çalışma imkânı sunmuştur. Süt Kardeşler, Şabanoğlu Şaban bunlardan en önemlisi olsa da İnek Şaban ve Güdük Necmi’nin dillere destan arkadaşlığını merkezine alan Hababam Sınıfı, şüphesiz ki bu iki ismin en çok hafızlarda yer eden filmidir. Esasen, hikaye başladığında ne Kemal Sunal ne de Halit Akçatepe esas karakterler değildi. Nitekim Hababam Sınıfı, hikâyenin ve bütünün öne çıktığı bir yapı üzerine kuruludur. Ancak Kemal Sunal ve Halit Akçatepe arasında vuku bulan uyum, bu iki ismin maceralarını Hababam Sınıfı’nın en değerli anlatılarından biri haline getirmiştir.
-
2 Kemal Sunal – Şener Şen
Bir tarafta hayat verdiği Şaban tiplemesiyle, sinemamızın en doğal komiklerinden biri olmayı başaran Kemal Sunal, diğer tarafta ise büründüğü farklı karakterlerle duayen sanatçı yakıştırmasını sonuna kadar hak eden Şener Şen. Bu iki isim, ilk defa Hababam Sınıfı Uyanıyor filminde birlikte çalışma imkânına erişmiş ve sonrasında da birçok filmin altına beraber imza atmıştır. Keza iki usta oyuncunun beraber ortaya koydukları filmler de en az onların kalitesine yaraşır şekilde destansı. Hababam Sınıfı Serisi ile birlikte, Tosun Paşa, Şabanoğlu Şaban, Çöpçüler Kralı gibi filmlerde birlikte rol alan iki ustanın en fazla paslaştığı işlerin başında ise Kibar Feyzo gelmektedir. Tam anlamıyla bir taşlama örneği olan film, Kemal Sunal ve Şener Şen arasında vuku bulan kimya ile adından söz ettirmiş ve Yeşilçam döneminin de en özel yapımlarından biri olarak anılmıştır.
-
1 Zeki Alasya – Metin Akpınar
Eğer ki bir ortamda, birbirinden asla ayrılmayan harikulade ikililerden bahsediyorsak, orada muhakkak ki Zeki Alasya ve Metin Akpınar‘a da yer vardır. Esasen onların birlikteliği, çay ile şeker, sucuk ile yumurta, hatta ketçap ile mayonezden bile daha yakın bir birlikteliği temsil etmektedir. Sanat hayatlarına beraber başlayan ve arada yaşadıkları dargınlıkları dışarı çıkardığımız takdirde, ömürleri boyunca ayrılmayan Zeki ve Metin ikilisi, komediye kattıkları ile de sinemamızın ustalarından olarak anılmaktadır. Birlikte yalnızca beyazperdede boy göstermeyen, aynı zamanda tiyatro sahnelerinin de tozunu attıran bu iki isim, Türk mizahının da en büyük duayenleri arasında yer almaktadır.
0 Comments