1 ) Günahlarından Dolayı İnsanları Rezil Etme ve Onlara Hakaret Etme Hakkımız Yoktur
Şu bilinsin ki; Allâh imtihan gereği herkese günah işleme hatta kâfir olma irâdesi ve hürriyeti vermiştir ama bu ceza vermeyeceği anlamına gelmez. Nitekim “Artık dileyen îman etsin, isteyen kâfir olsun, ama Biz o zâlimler için büyük bir ateş hazırladık.” (el-Kehf Sûresi: 29) âyet-i kerîmesi bu mânâyı ifâde etmektedir. Dolayısıyla insanların Allâh ile aralarında olan hiçbir günahı bizi alâkadar etmez hatta dinimiz bize bu günahları özelde görsek bile gizlememizi, kimseye duyurup da günah işleyenleri rezil etmememizi emretmiştir, ayrıca insanların günahına vâkıf olanlar bunu başkalarına söylemezlerse çok sevap alırlar. Nitekim İbni Abbâs (Radıyallâhu Anhumâ)dan rivâyet edilen bir hadîs-i şerîfte Rasûlüllâh (Sallellâhu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: “Her kim Müslüman kardeşinin avretini (ayıplarını ve günahlarını) örterse kıyâmet günü de Allâh onun avretini (ayıplarını ve kusurlarını) örter. Kim de bir Müslüman kardeşinin avretini açarsa Allâh da onun avretini açar, hatta evindeki (gizli yaptığı) bir şey(i teşhir etmek sureti) ile onu rezil eder.” (İbnü Mâce, es-Sünen, rakam:2546, 2/85; es-Süyûtî, Câmi‘u’l-ehâdîs, rakam:22383, 20/373; ‘Alî el-Müttakî, Kenzü’l-‘ummâl, rakam:6381, 3/248)Yine bu husûsta Ebû Hureyre (Radıyallâhu Anh)dan rivâyet edilen bir hadîs-i şerîfte Rasûlüllâh (Sallellâhu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: “Kim bir Müslümanı(n ayıplarını) örterse Allâh da dünyada ve âhirette onu(n günahlarını) örter (iki cihanda ona rezillik ve azap yaşatmaz).” (Ebû Dâvûd, es-Sünen, rakam:4946, 4/287; et-Tirmizî, es-Sünen, rakam:1425, 4/34)
2) İnsan Günahını Teşhir Eder de Kimse Bir Şey Söylemezse Azap Herkesi Kuşatır
Bilinmelidir ki; günahlar âşikâre işlenir de İslâm toplumu buna tepki vermez, yetkililer elleriyle, bizim gibi tebliğciler dilleriyle ve hiçbir şeye gücü yetmeyenler de kalpleriyle buğz ederek (günaha rızâ göstermeyerek) İslâm’ın emrettiği tavrı takınmazlarsa azabın bu günahları işleyenlere mahsus kalmayıp toplumun tümünü kaplayacağı âyet-i kerîme ve hadîs-i şerîflerde bildirilmiştir. Nitekim Allâh-u Te‘âlâ’nın: “Öyle büyük bir günahtan /(günahların sebebiyet vereceği kargaşa, iç savaş ve) azaptan/ iyice sakının ki o (azap) içinizden özellikle o zulüm(leri) işlemiş olan kimselere isabet etmez (bilakis onun kötü tesiri hepinizi etkiler)! Bilin ki gerçekten Allâh, azâbı çok şiddetli olandır!” (el-Enfâl Sûresi:25) âyet-i kerîmesi bu husûsta sarih bir nass teşkil etmektedir. Yine bu husûsta Ebûbekr (Radıyallâhu Anh)dan rivâyet edilen bir hadîs-i şerîfte Rasûlüllâh (Sallellâhu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: “Şüphesiz insanlar (İslâm’ın reddettiği) münker bir şeyi görürler de onu değiştirmezlerse yakındır ki Allâh onların tümünü azabıyla kuşatacaktır” (Ahmed ibnü Hanbel, el-Müsned, rakam: 1/178; el-Beyhakî, es-Sünenü’l-kübrâ, rakam:11092, 10/88; Ebû Ya‘lâ, el-Müsned, rakam:128, 1/118)
3) LEZBİYENLİK ZİNA GİBİ BÜYÜK GÜNAHLARDANDIR
Lezbiyenliğin islamın reddettiği münker bir iş ve büyük bir günah olduğu hususu ise Allâh-u Te‘âlâ’nın: “Artık her kim (nikâhlı eşlerinden istifâde gibi) bu(nca geniş helâl ala)ndan ötesini arar (da, şehvetini gayri meşrû yollardan tatmine kalkışır)sa, işte sana! Ancak onlar tam manasıyla haddi aşanların (ve İslâm’ın sınırlarını taşarak azâba müstehak olanların) ta kendileridir!” (el-Müminûn Sûresi: 7) âyet-i kerîmesi ile bildirilmiş bir gerçektir. Ayrıca Vâsile ibni’l-Eska‘ (Radıyallâhu Anh)dan rivâyet edilen: “Kadınların (şehvetlerini tatmin etmek için) birbirine sürtünmesi aralarında (işlenen) bir zinâdır.” (Ebû Ya‘lâ, el-Müsned, rakam:7491, 13/476; el-Beyhakî, Şu‘abü’l-îmân, rakam:5082, 7/326; ed-Deylemî, el-Firdevs bi me’sûri’l-hıtâb, rakam:3532, 2/339; el-Heysemî, Mecma‘u’z-zevâid, rakam:10548, 6/256) hadîs-i şerîfi bu hususta delil teşkil etmektedir. Eşcinsellik ve Lezbiyenlik Büyük Yıkımlara ve Toplu Azaplara Sebebiyet Verecek Kebâir Günahlardandır Enes ibni Mâlik (Radıyallâhu Anh)dan rivâyet edilen bir hadîs-i şerîfte Rasûlüllâh (Sallellâhu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: “Ümmetim beş şeyi yaptığı zaman; onlar içerisinde lânetleşme (birbirine bedduâ etme) ve (erkeklerin) ipek giyme(si) belirgin hale geldiği zaman, çalgıcı kadınlar edin(ip onları oynatıp söyleterek dinle)dikleri, şarapları içtikleri ve (karşı cinsle nikâhlanmayı terkedip şehvetlerini tatmin etme husûsunda) erkekler erkeklerle, kadınlar da kadınlarla yetindikleri zaman artık helâk (ve büyük yıkım) onların üzerine çökecek ve Allâh Kendi katından büyük bir azap ile onların tümünü kaplayacaktır.” (el-Beyhakî, Şu‘abü’l-îmân, rakam:5084, 7/328; et-Taberânî, el-Mu‘cemü’l-evsat, rakam:1086, 2/17; Ebû Nu‘aym, Hılyetü’l-evliyâ, 6/123; İbnü ‘Asâkir, Târîhu Medîneti Dimeşk, 1/348; el-Heysemî, Mecma‘u’z-zevâid, rakam:12479, 7/331; es-Süyûtî, Câmi‘u’l-ehâdîs, rakam:1318, 2/297)
4) Eşcinselliği ve Lezbiyenliği Savunmak İnsanı Dinden Çıkarır
İnsan bu günahları yapmakla dinden çıkmaz, ama yapmasa da savunan kişi haramı helal gördüğü için kâfir olur. Nitekim dağdaki eşkiyâ katil, bağda buna rızâ gösteren ise kâfir olur. Bundan dolayı: “Deyyûs’un günahı zina edenlerden daha büyüktür.” buyrulmuştur. (el-Âlûsî, Rûhu’l-me‘ânî, 6/179) Zira o, eşiyle zinâ edilmesine rızâ gösterdiğinden daha büyük azâba müstehaktır.
5) Apaçık ahlaki bir çöküntü ,şeytanın ve nefsin köleliğidir
Ahlaklı olmanın ölçüsü hiç şüphesiz ki bizleri yaratan Yüce Allâh’ın belirlemeleriyle sâbit olur. Yoksa bugün özgürlük adına eşcinselliği ve lezbiyenliği ahlâka muğayir görmeyenlerin yarın çocuk istismarını, İslam’ın ilişkiyi haram ettiği anne-baba, hâlâ teyze gibi mahremlerle (ensest) ilişkileri, hatta hayvanlara tecavüzü meşrû görmeyeceklerine dair bize kim teminat verebilir?! Eşcinsellik ve lezbiyenlik gibi gayrimeşru fiillerin Avrupa toplumlarında normal görüldüğü ve halkımızdan bazısının onlardan etkilenerek bu cürümleri savunduğu bir ortamda bu gün hayvan kerhaneleri işleten kâfirlerin bütün bu pis işlerinin yavaş yavaş hatta yaşadığımız internet çağında süratle bizim toplumumuzu da etkilemeyeceği düşünülemez. Şunu da ifâde edeyim ki; bir şeyin ahlâka uyup uymaması, insanların canının istediğine göre tesbit edilecek bir konu olmayıp; din, vicdan, örf ve anane ile sâbit olacak mühim bir mevzû olduğundan dolayı bu zikredilen esaslara ters düşen fiillere sessiz kalıp göz yummamızın halkımızın ve neslimizin sonunu getirecek büyük âfetlere sebebiyet vereceği göz ardı edilmemelidir.
6) Sosyal Medyada Eşcinselliği Özendirenler Engellenmezse Neslimiz Büyük Zarar Görecektir
Günümüzde eşcinsellik kokan laflar sarfederek ve karşı cinse ait kıyafetler giyip kırıtarak milyonlar kazanan youtuberların varlığı bilinmektedir ki maalesef bunlar gençlerimizin dikkatini çekmekte ve onları: “Biz de böyle yapsak kimse bir şey demeyecek, aksine çok da paramız olacak” diyerek bu kişilerin müstehcen durumuna özlem çektirmektedir. Dolayısıyla elinde yetki olanlar bu sitelere ulaşımı engellemeli ve gayri ahlâkî yayın yapanlara asla müsaade etmemelidirler ki böylece toplu helâklara mâruz kalmaktan selâmette kalalım, âhirette de azaba uğratılmayalım. Bizim gibi elinden bir şey gelmeyen kocakarı hükmündeki âcizler ise Kur’ân ve Sünnet’ten bildiklerimizi ne pahasına olursa olsun beyan etmekle mükelleftir. Ama sizler de bu konuda âyet-hadîs okumaya ve anlatmaya muktedir değilseniz o zaman üzerinize düşen büyük mesuliyet bu yazımızı paylaşarak tebliğ vazifenizi yerine getirmektir. Aksi takdirde dinsiz-dindar, hacı-hoca, avam-sofi, kemalist-laik ayırmadan azabın herkese dokunacağı ve toplumsal felaketler yaşanacağı âyet ve hadislerin sarih ifâdelerinden anlaşılmaktadır. Geldiğimiz bu noktada herkes sakınma tedbirini almak için üzerine düşeni yapmalıdır. Biz vazifemizi yaptığımıza dair Rabbimizi ve sizi şâhid tutuyor, bundan dolayı karşılaşacağımız hakaretlerden ve sövüp saymalardan hiç etkilenmeyeceğimizi beyan ediyoruz. Tebliğ bizden, hidâyet Allâh-u Te‘âlâ’dandır. Yüce Rabbimiz bizleri, nesillerimizi ve ümmetimizi râzı olmadığı her türlü günahtan muhâfaza eylesin ve günahkârlara nasihate muvaffak kılınarak iki cihan felâketlerinden hıfz-u emin eylesin. Âmîn.
C.A.H
0 Comments